İSTANBUL (AA) - Marmara Üniversitesi Orta Doğu ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü ile Uluslararası İslam Düşünce Enstitüsü (IIIT) işbirliğiyle düzenlenen 'Autumn School 2025 - Bias in Popular Culture and Education' (Güz Okulu 2025 - Popüler Kültür ve Eğitimde Ön Yargı) programı başladı.
Marmara Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ve Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) Stratejik Gelişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Betül Özel Çiçek'in moderatörlüğünü üstlendiği 'Popüler Kültür ve Medyada Ön Yargı' başlıklı panelde, Dr. Öğretim Üyesi Bedreddin Toprak, Dr. Öğretim Üyesi Halime Kökçe ve Dr. Öğretim Üyesi Ertuğrul Zengin konuşma yaptı.
Betül Özel Çiçek, popüler kültürün ön yargının işlediği en güçlü araçlardan biri olduğunu belirterek, 'İzlediğimiz hikayeler, tükettiğimiz haberler ve akışlarımızı dolduran görüntüler, bunların hepsi kendimizi ve başkalarını nasıl anladığımızı şekillendirir. Sinematik çerçeveden algoritmik alana kadar ön yargı sadece yeniden üretilmekle kalmaz, aynı zamanda gerçekleştirilir, yeniden icra edilir, hissedilir, yönlendirilir ve içselleştirilir.' diye konuştu.
- 'Daha yaratıcı ve daha veri odaklı bir yaklaşıma sahip olmalıyız'
Dr. Öğretim Üyesi Bedreddin Toprak, teknolojinin bir yandan bilgiyi daha demokratik hale getirdiğini, diğer yandan da bilgiye ulaşımı zorlaştırdığını örneklerle açıkladı.
Teknolojiye erişimdeki adaletsizliğin toplumu etkileyebileceğine işaret eden Toprak, şunları kaydetti:
'Şirketler ve toplum için bu eşitsizlik özellikle teknoloji açısından artmaya devam ederse, bu dünya için çok yıkıcı olacaktır. Bazı şirketler diğerlerini yok eder ve bazı toplumlar bir başkasını yok eder. Teknolojiyi kullanmak, verilere sahip olmak veya verileri analiz etmek önemli. İki seçeneğimiz var, biri ana akım medyada yer almak, içerik oluşturmak ve verileri analiz etmeye çalışmak. Diğer seçenek ise alternatif medya, alternatif veri setleri, alternatif AI tabanlı ürünler yapmak veya oluşturmak, seçiminizi yapmak. Daha yaratıcı ve daha veri odaklı bir yaklaşıma sahip olmalıyız.'
- 'Medya ön yargılar tarlası'
Dr. Öğretim Üyesi Halime Kökçe, okuryazarlık arttığında ön yargı konusundaki hassasiyetin de arttığını söyleyerek, şu görüşleri dile getirdi:
'Sensörleriniz bu alana açık oluyor. Ön yargı biçimlerini keşfediyorsunuz. Hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Ön yargılar bilerek ya da bilmeyerek var oluyor. Bizim 'ön yargı' dediğimiz şeyler bazen çok hafif, bazen de çok büyük yıkımlara neden oluyor. Medya da ön yargılar tarlası... Hemen karşıtını üretiyor.'
Kökçe, Türkiye, İran ve Yunanistan üzerinden örnekler vererek, medyadaki yankı odalarının nasıl oluştuğuna dair detaylar sundu.
Dr. Öğretim Üyesi Ertuğrul Zengin ise medya ve ön yargı arasındaki bağlantının karmaşık olduğuna dikkati çekerek, basit bir ön yargı ikilemi olmadığını, gerçek ötesi (post-truth) tuzaklarından kaçınarak dengeli ve eleştirel bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu anlattı.
Güz Okulu 2025-Popüler Kültür ve Eğitimde Ön Yargı'nın ikinci günü 'Eğitimde ve Yapay Zekada Ön Yargı' temasıyla devam edecek. Etkinlik, öğrenci sunumları ve kişisel deneyim paylaşımlarıyla sona erecek.
Lisans ve lisansüstü öğrencilerinin son sınıfları ve kariyerlerinin başındaki akademisyenler için tasarlanan iki günlük programda, popüler kültür, medya, eğitim ve yapay zeka alanlarında ön yargının nasıl üretildiği ve yeniden üretimi ele alınacak.





