İSTANBUL (AA) - Türk sinemasının usta oyuncusu Hülya Koçyiğit, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Cumartesi Atölyeleri'ne konuk oldu.
Üsküdar'daki Kuzguncuk İlkokulu'nda düzenlenen programın açılışında konuşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, 'Herkesin kalbinde ve yüreğinde 100'den fazla öğretmen vardır ama baktığınızda sadece birkaçını hatırlarsınız. İnşallah biz de gönüllere taht kuran, insanları iyiye, doğruya, güzele yönlendiren, bir sözünüzle 60-70 yıl onu yaşam ilkesi yapan nice güzel öğrenciler yetiştiririz.' dedi.
Yentür, toplumları yetiştirenlerin öğretmenler olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
'İnsan, dünyanın en değerli varlığı ama insan insanlığından, değerlerinden, özünden uzaklaşınca da dünyanın en kötü canavarına dönüşebiliyor. Bugün Gazze'de yaklaşık 70 bin insan, binlerce çocuk en modern bombalar, silahlar ve uçaklarla, bilim ve teknolojiyle öldürülmüş. Esas insan olmak vücuttaki acıyı hissetmek değil, bir başkasının acısını hissedebilmektir.'
Katılımcı öğretmenlerin gününü kutlayan Yentür, 'Bir gönül mesleği olan öğretmenliğin sadece matematiği, fiziği değil, akademik bir dille beraber değerleri, kişiliği, insan olma yollarını öğreten ve bunu yayan bir nesli yetiştirmemize vesile olmasını diliyorum.' ifadelerini kullandı.
- 'Yaşımı 8 ay büyüttüler ve okula başladım'
Hülya Koçyiğit ise Kuzguncuk İlkokulundan mezun olduğunu dile getirerek, şunları anlattı:
'Gerçekten burada olmaktan dolayı çok heyecanlıyım. Ben Kuzguncukluyum. Mahallede oynarken arkadaşlarım bir gün siyah önlükleriyle geldiler, okula başlamışlar. 'Ben niye gitmiyorum?' diye ağlamışım. O kadar çok ısrar etmişim ki, babam elimden tutup okula getirdi. Müdüre Hanım'a gelip, 'Ben susturamıyorum, okula gelmek için ağlıyor.' demiş. Müdüre Hanım'ın yönlendirmesiyle kendimizi Üsküdar'da bir mahkemede bulduk. Yaşımı 8 ay büyüttüler ve okula başladım.'
Sanatçı olması konusunda öğretmenlerinin çok büyük etkisi olduğunu söyleyen Koçyiğit, 'Biraz dikkat çeken bir çocukmuşum. Öğretmenlerim bir gün annemi babamı çağırmışlar. 'Bu kızı bir sanat okuluna gönderseniz, eğitseniz belki balerin, tiyatrocu olabilir. Onda böyle bir yetenek var.' demişler. Annem babam öğretmenimin sözünü dinleyerek, konservatuvar imtihanlarına girmeme neden oldu. Bir hayat çizildi ve bunu çizen bir öğretmendi.' dedi.
Usta oyuncu, sinemanın bir eğitim aracı olduğuna dikkati çekerek, 'Sinema sadece eğlence değil. Biz kültürümüzü sanat eserleriyle tanıyor ve yaşıyoruz.' görüşünü paylaştı.




