ANKARA (AA) - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, yapay zeka çağında en önemli unsurun, onu kullanacak insan kaynağını yetiştirmek ve milli yazılımlar geliştirmek olduğunu söyledi.
Kurumsal Yönetişim Derneği tarafından bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Kurumsal Yönetişim Zirvesi, 'Yapay Zeka Çağında Yönetişim' temasıyla, Vakıf Ankara'da gerçekleştirildi.
Karagözoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, yapay zekayı kullanırken ufukta yeni hayallerin olması ve bu hayallere yapay zekayı kullanarak, nasıl ulaşılacağının düşünülmesi gerektiğini söyledi. Yaptıkları düzenlemelerin yapay zeka kullanımını yaygınlaştırıcı olduğu kadar, olası yanlış kullanımlara yönelik tedbir alıcı da olması gerektiğini belirten Karagözoğlu, 'Yapay zeka ile bilgi paylaşıyoruz. Bu bilgiyi benim paylaşmam uygun mu değil mi? Regülasyon ve düzenleme bilgi paylaşımında farkındalık oluşturmak için önemli. Doğru mu, etik mi diye düşünmeliyiz. Bunun için de insan varlığını eğitmemiz lazım. Yapay zekayı, algoritmaları, sistemleri ve regülasyonları konuşuyoruz ama teknolojiyi yöneten asıl unsur insan. En gelişmiş sistemler bile onu tasarlayan, demetleyen ve anlamlandıran insan olmadan bir karşılık üretmez.' dedi.
İnsan kaynağının ihmal edilmesi halinde, en iyi sistemlerin bile beklenen etkiyi üretemeyeceğine işaret eden Karagözoğlu, teknolojiyi sadece düzenleyen değil, bu teknolojiye insanı hazırlayan somut bir yaklaşımı ele aldıklarını, BTK Akademi'nin de burada devreye girdiğini, pek çok genci ve profesyoneli, geleceğin dünyasına hazırladıklarını anlattı.
Karagözoğlu, yapay zeka çağında diğer kritik başlığın, yerli ve milli yazılım olduğuna dikkati çekerek, 'Sistemlerin nasıl çalıştığı, artık doğrudan ülkelerin geleceğini etkiliyor. Yazılım çağımızın dilini başkalarının kelimeleriyle konuşursak, cümlenin anlamı başkalarının belirlediği şekilde çevriliyor. Yerli ve milli yazılımlar bu yüzden stratejik bir sorumluluktur. Dışa bağımlı altyapılar, siber riskleri ve operasyonel kırılganlıkları da önemli hale getiriyor. Siber güvenlik alanlarında, sağlam bir mimariyi oluşturuyoruz. Yerli yazılımlar tehditleri daha iyi tanımlıyor, kriz anında dışa bağımlılığı azaltıyor. Bu teknik bir avantaj değil, zaman, güven ve egemenlik sağlıyor. Yerli mühendislik birikimi, ulusal ihtiyaçlara uygun tasarım anlayışıyla öne çıkıyor. Yapay zeka çağında bağımsız, yerli ve güvenli olmak en az hız kadar önem taşıyor.' diye konuştu.
- 'Gelecekte başarılı olanlar yapay zekayı yönetişim ilkeleriyle yönetenler olacak'
İnnova CEO'su Huzeyfe Yılmaz, kurumsal yönetişimin artık sadece iyi niyetli yönetim ilkelerinden ibaret olmadığını, hesap verilebilirliğin sistematik hale gelmesi ve şeffaflığın kurum kültürüne dönüşmesi anlamlarına da geldiğini bildirdi.
Bugün kamu, özel sektör ya da sivil toplum fark etmeden, başarılı örneklere bakıldığında arkalarında güçlü bir yönetişim anlayışı görüldüğüne değinen Yılmaz, 'Artık sadece insanları, süreçleri ve organizasyonları yönetmiyoruz. Algoritmaları, veri setlerini, otomatik karar mekanizmalarını ve yapay zeka sistemlerini de yönetmek zorundayız. Yapay zeka karar veriyor, önceliklendiriyor, tahminlerde bulunuyor, insanın yerini alacak şekilde etkili sonuçlar üretiyor. Önemli olan yapay zekayı hangi ilkeler çerçevesinde nasıl yönettiğimizdir.' ifadelerini kullandı.
Yılmaz, yapay zekayı Sağlık Bakanlığı ile ilgili bir projede kullandıklarını hatırlatarak, hata toleransının son derece düşük olduğu bir alanda bunun devreye alınmasının, etik, hukuki ve yönetsel sorumluluğun da kritik hale geldiğini vurguladı. Yapay zekayı hekimin yerine koymayı değil, onun karar süreçlerini güçlendirmeyi amaçladıklarının altını çizen Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Yapay zekanın yetki sınırlarını, sorumluluk alanlarını ve etik ilkelerini en başta belirledik. Yapay zeka projelerinde asıl farkı yaratan unsur, doğru yönetişim çerçevesi ve bu çerçeveyi hayata geçirebilecek liderliktir. Yapay zeka finansı, üretimi, lojistiği, telekomünikasyonu ve kamu hizmetlerini de köklü şekilde değiştirecek. Gelecekte başarılı olanlar yapay zekayı kullananlar değil, onu yönetişim ilkeleriyle yönetenler olacaktır.'
- 10 kategoride ödül verilecek
Kurumsal Yönetişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Alıç, derneği 2019'da gönüllü bir ekiple kurduklarını anımsatarak, yönetişimin, birlikte yönetmekten gelen, adil, şeffaf ve hesap verilebilir bir sistem olduğunu söyledi.
Enerji, proje, teknoloji, kurumsal, yapay zeka, finansal, eğitim, jüri özel, kamu ve kurumsal yönetişim şirketi olmak üzere 10 kategoride ödüllerin sahiplerini bulacağını belirten Alıç, şunları kaydetti:
'Kurumsal yönetişim bir çatı kavramdır. Yapay zeka yönetişimi ise yapay zeka en iyi nasıl kullanılır ve geliştirilir anlamına gelir. Yapay zeka her zaman çalışırken verileri kullanıyor. Niceliksel ve niteliksel olarak verinin kalitesi, büyüklüğü ve yeterliliği çok önemli. Verinin doğru kaynaklardan objektif beslenmesi gerekli. Yapay zekanın etik anlamda doğru kullanılması böyle olur.'
Alıç, kullanılan yapay zeka teknolojisinin, ihtiyaç duyulan alana uygun olmasının önemine değinerek, yapay zekayı eğiten modellerde, dikkat edilmesi gereken konuları anlattı.
- 'Yönetişim, teknolojiyle uyumlu sürdürülebilir zeminde ele alınmalı'
Zirvenin Proje Yöneticisi Süleyman Vural da burada, karar alma süreçlerini, yönetişimin dönüşümünü birlikte yeniden düşüneceklerini anlatarak, yapay zekanın şekillendirdiği yeni çağda, yönetişimin teknolojiyle uyumlu sürdürülebilir zeminde ele alınmasının, kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Akıllı Sistemler Geliştirme Platformu Kuika ve System Optima Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv ise yenilikçi liderlik konusunda bir sunum yaptı.
Turkcell CEO'su olarak görev yaptığı dönemden örnek veren Ciliv, piyasaya yabancı rakiplerin girdiği bir dönemden, 'farklılaşma' sayesinde çok güçlü şekilde çıktıklarını anımsattı.
Ciliv, bundan sonra iş dünyasının geleceğinin 'akıllı sistemler'den geçtiğine işaret ederek, hızlı yazılım geliştirme modellerinin giderek önem kazanacağını kaydetti.




