İSTANBUL (AA) - Ticaret Bakanlığınca, e-ticaret sektöründeki işbirliklerini güçlendirmek, yenilikçi çözümleri öne çıkarmak ve dijital ticaretin toplumsal ve ekonomik etkisini büyütmek hedefiyle düzenlenen Türkiye E-Ticaret Haftası etkinliği, ikinci gününde devam ediyor.
Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye e-Ticaret Meclisinin katkısıyla İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen program, 'Future-Commerce/Geleceğin Ticareti' temasıyla gerçekleştiriliyor.
Program kapsamında moderatörlüğünü gazeteci Ahmet Can'ın yaptığı 'Platform Ekonomisinden Deneyim Ekonomisine' başlıklı panel düzenlendi.
Abonelik tabanlı modellerin sürdürülebilir müşteri ilişkileri yaratmadaki rolünün ele alındığı panelde doğrudan tüketiciye (D2C) markalarının topluluk temelli sadakat stratejileri ve influencer işbirlikleri, oyun sektörü ve mikro ödemeler üzerinden gelişen yeni gelir modelleri değerlendirildi.
Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürü Adem Başar, sektörde son 15 yıllık süreçte çok hızlı dönüşüm ve değişim yaşandığını söyledi.
Başar, 2019 yılında 136 milyar liralık e-ticaret hacminin bulunduğunu dile getirerek, 'Bugün geldiğimiz noktada bu rakam 3 trilyon lirayı aşmış durumda. Bu büyümenin arkasında tabii çok boyutlu bir dönüşüm var. Tek yönlü bir dönüşüm değil.' dedi.
- 'Artık niceliğin ötesinde niteliksel yönü bence daha ön planında değerlendirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum'
E-ticaretin artık sadece ürün ya da fiyat rekabetiyle ilerlemediğine işaret eden Başar, 'Kullanıcı deneyimi, güven algısı, teslimat hızı, iade kolaylığı gibi unsurlar, çok ön plana çıkmış durumda. Kamu politikalarının bu süreçlere uyumu tartışılıyor. Artık niceliğin ötesinde niteliksel yönü bence daha ön planında değerlendirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
Başar, e-ticarette son 15 yılda en çok konuşulan kavramın güven olduğunu belirterek, 'Güven unsuru olmadığı durumda tüketicinin, alıcının o sektöre, o piyasaya girmesi zorlaşıyor.' ifadesini kullandı.
Güven damgası uygulamasının gönüllü olduğuna işaret eden Başar, 'Bu güven damgası uygulaması ile aslında belirli mevzuatlara uyum zorunluluğunu imkan dahilinde kılmakla birlikte veri güvenliğinden işlem güvenliğine, gizlilik ve bilgilendirmeye ilişkin temel çerçeveye de artık uyacağınızı taahhüt ediyorsunuz.' dedi.
Başar, iade süreçleri, ödeme güvenliği ve sipariş şeffaflığı gibi konuların da kamunun politikalarında belirleyici hale geldiğini vurguladı.
Panelin ardından Şef Mehmet Yalçınkaya tarafından motivasyon konuşması gerçekleştirildi.




