İSTANBUL (AA) - Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi sona erdi.

Anadolu Ajansı'nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu ve bu yıl 'İş Ahlakında İyi Örnekler' temasıyla Neslişah Sultan Kültür Merkezi'nde düzenlenen zirve kapsamında iki ayrı oturum gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü TRT Haber Kudüs Muhabiri Mücahit Aydemir'in yaptığı birinci oturumda konuşan Karz-ı Hasen Vakfı, Mavera Eğitim ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Koca, Hazreti Peygamber'in uygulamalarında borç almanın, borç vermenin ve borcu ödemenin üzerinde hassasiyetle durduğunu, borcunu ödemeyenlerin cenaze namazını kılmadığını söyledi.

Borç almanın ve borç vermenin çift taraflı bir olgu olduğunu dile getiren Koca, 'Toplumda borç vermek geleneksel olarak tek taraflı konumlandırılıyor. Borcunu ver, karşılığını Allah'tan bekle... Karşı taraf öderse öder, ödemezse bağışlarsın anlayışı hakim.' dedi.

Koca, uluslararası kapitalist ve liberal ekonomik düzenin iş hayatının dayanışma kültürünü zayıflattığını kaydederek, 'Bu düzenin içerisinde değerlerini korumaya çalışan İGİAD gibi kuruluşların finansal enstrümanlara karşı diri durma ve sorunlarını yönetme konusunda zeminin zayıf olduğu gerçeği var.' diye konuştu.

Hazreti Peygamber'in uygulamalarının Filistin-Gazze meselesinde de önemli dersler içerdiğini ifade eden Koca, 'Kur'an-ı Kerim'de vaaz edilen kavramların ve emirlerin, Müslümanlar tarafından sağlıklı şekilde uygulanmaması nedeniyle bu sorunlar yaşanıyor.' diye konuştu.

- 'İş hayatında en büyük sorun nakit akışını yönetememekten kaynaklanıyor'

Mehmet Koca, Karz-ı Hasen kavramının iş dünyasının tüm kesimleri için önemli olduğunu ve bu uygulamayı örnek oluşturmak amacıyla evlilik alanında hayata geçirdiklerini belirterek, '33 yaşını geçmeyen, ilk kez evlenen ve ödeme kabiliyeti olan gençlerimize yönelik bir borç mekanizması oluşturuyoruz.' açıklamasında bulundu.

İş hayatında en büyük sorunun varlık veya yokluk değil, nakit akışını yönetememekten kaynaklandığını vurgulayan Koca, bu noktada sadece sözde değil eylemde de tavır konulması gerektiğini anlattı.

- 'Hayatımızı iyiliğe vakfetmeliyiz'

Dönmezler Baharat Yönetim Kurulu Başkanı A. Tevfik Dönmez de iyilik yapmanın önemine işaret ederek, 'İyilik üzerine iyilik, Allah'ın inceden inceden ama hiç kopmayan ipidir.' dedi.

Merhametin, sevginin ve samimiyetin en güzel izinin iyilik olduğunu dile getiren Dönmez, 'Ben de hayatım boyunca iyiliği bir emir olarak, bir duygu olarak yaşamış birisiyim. Aradığımız şeyin iyilik olması gerekiyor. Hayatımızı iyiliğe vakfetmemiz gerekiyor. Karşılaştığımız kişilere çok dikkat edeceğiz. Bazen bir küçük çocuk, bir öksüz, bir yetim, bazen yaşlı biri olabilir. İyiliğe vesile kılan Rabb'imiz, karşımıza çıkardıklarını bize emanet ediyor. Onlara da böyle davranmamız gerekiyor.'

- 'Örnek insanların öne çıkartılması gerekiyor'

Zirvenin ikinci oturumu ise Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir moderatörlüğünde düzenlendi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat 'Rize STK Buluşması'na katıldı:
Ticaret Bakanı Ömer Bolat 'Rize STK Buluşması'na katıldı:
İçeriği Görüntüle

Oturumda konuşan Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, son yıllarda haberlerde genellikle kötü örneklerle karşılaştıklarını belirterek, filmlerde aile kurumunun temeline dinamit döşeyecek ve aile içerisinde olmaması gereken ilişkinlerin yer aldığını söyledi.

Dinçel, 'Halbuki dünyada güzel şeyler de oluyor. Neden bunlar ön plana çıkartılmıyor ve rol model olarak insanların önüne konulmuyor? Örnek insanların öne çıkartılması gerekiyor. Gençlerimiz ve çocuklarımız bu kadar kötü örnek arasında doğruyu nasıl bulacak? Bilgi ile alakalı problem yok, bilgi fazlalığı bile var. Ahlaklı bilgiye ve yaşam tarzına sahip insanların model olarak gösterilmesi çok önemli.' dedi.

- 'İş hayatında paylaşmak çok önemli'

Tohum Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akkuş da maalesef kötü örneklerin ve olayların toplumda daha çok dikkati çektiğini kaydederek, bu nedenle kötülükle alakalı içeriğe sahip haberlerin daha hızlı yayıldığını ifade etti.

Hayatında karşılaştığı iyi insanlarla ve iyiliklerle ilgili anılarını paylaşan Akkuş, iş hayatında da paylaşmanı çok önemli olduğunu, bir araya gelmeleri halinde kazancın artacağını anlattı.

Akkuş, çalışanların hak edişlerinin zamanında ödenmesi, müşteriye verilen sözlerin tutulması, sosyal çevrenin desteklenmesi konularının önemine değinerek, ortaklarına ve çalışanlarına onların önemli dönemlerinde verdikleri desteklerden bahsetti.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Karaoğlu, içinden geçilen zamanın 'ince eleyip sık dokumayı ve işini doğru yapmayı bir nevi enayilik olarak' nitelendirdiğini belirterek, 'Bir zaman sonra insanlar buna inanmaya başladı. Maalesef bizler de zaman zaman ince eleyip sık dokumaya, bir lokma-bir hırka yaklaşımına uzak kalıyoruz. Oysa ki bu bir erdemdir. Şimdilerde kıymetli insanlar sayesinde bunları hatırlamaya çalışıyoruz.' dedi.