İSTANBUL (AA) - Biruni Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Buket Akıncı, sosyal medyadan alınan egzersiz önerilerinin bilimsel temelden uzak olabileceğini aktararak, fizyoterapinin kişiye özel planlanması gerektiğini, aksi halde faydadan çok zarar doğurabileceğini belirtti.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akıncı, pandemi döneminde yaygınlaşan çevrim içi fizyoterapi uygulamalarının sürdürülebilirliği için sistematik bir yaklaşımın zorunlu olduğunu ifade etti.
Çevrim içi fizyoterapi uygulamalarının ortopedi, nöroloji, kalp-akciğer hastalıkları, romatoloji, kadın sağlığı ve pediatrik hasta gruplarında etkili ve güvenli bulunduğunu aktaran Akıncı, bazı durumlarda ise dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Akıncı, "Egzersiz sırasında sürekli tıbbi gözetim gerektiren kalp-akciğer hastaları, refakatçisi olmayan ya da teknolojiyi etkin kullanamayan bireyler, belirgin denge problemi olan hastalar ve evde egzersiz için uygun fiziksel veya bilişsel altyapıya sahip olmayan kişiler için çevrimiçi yöntemler risk taşıyabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Fizyoterapist gözetimi olmadan yapılan egzersizlerin risklerine de değinen Akıncı, "Özellikle denge problemi veya düşme riski taşıyan hastalarda uygun ortam sağlanmadığında ciddi kazalar yaşanabilir. Egzersizlerin doğru biçimde uygulanmaması kas-iskelet sistemi problemlerine yol açabilir. Seanslar mutlaka kamera açık olacak şekilde yürütülmeli." uyarılarında bulundu.
Yüksek yoğunluklu egzersizler ve sabit olmayan yüzeylerde yapılan denge çalışmalarının profesyonel gözetim olmadan yapılmaması gerektiğine dikkati çeken Akıncı, bu tür egzersizlerin ciddi yaralanma riskleri taşıyabileceğini aktardı.
Fizyoterapinin yalnızca egzersiz değil, manuel terapi ve elektroterapi gibi farklı uygulamaları da kapsadığına işaret eden Akıncı, bu nedenle her hastaya uzaktan tedavinin yeterli olmayabileceğini belirtti.
Akıncı, "Uygun hastalarda bazı self-manuel terapi teknikleri uzaktan uygulanabilir, ancak bu, öncesinde klinikte kapsamlı bir değerlendirme ve eğitim gerektirir. Elektroterapiye gelince, ev tipi cihazların kapasitesi sınırlı ve güvenlik riski mevcut." değerlendirmesini yaptı.
- Yasal düzenleme ihtiyacı
Türkiye'nin, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında uzaktan fizyoterapi konusunda yasal düzenlemeler ve altyapı açısından daha yolun başında olduğunu belirten, Akıncı, "Yasal düzenlemelerle ilgili çalışmalar yürütülüyor, ancak özellikle kurumsal altyapının güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunmasına yönelik somut adımlar atılması gerekiyor." ifadesini kullandı.
Sosyal medya platformlarından izlenip uygulanan egzersiz içeriklerine temkinli yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Akıncı, bu içeriklerin çoğunun bilimsel temelden uzak olduğunu aktardı.
Akıncı, fizyoterapinin bireye özgü bir planlama olduğunu ve tek egzersizle çözüm sunan içeriklerin bilimsel temelden uzak olduğunu savundu.
Uzaktan fizyoterapinin, sağlık hizmetlerinde dijital dönüşümün bir parçası olarak hızla geliştiğini belirten Akıncı, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bu alana yönelik teknolojik altyapının güçlendirilmesi, etik ve bilimsel temellere dayalı, toplumun farklı kesimlerine hitap eden güvenilir uygulamaların yaygınlaşması en büyük beklentimiz. Doğru şekilde kurgulanırsa, bu sistem çok daha fazla bireye kaliteli sağlık hizmeti ulaştırabilir."