ANKARA (AA) - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'Temel yaklaşımımız, Filistin halkının özgür iradesiyle kurulacak, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti'nin kuruluşuna kadar HAK-İŞ mücadelesini sürdürecektir. Bağımsız ve özgür Filistin Devleti'nin kurulmasına her türlü katkıyı ve desteği vermeye bundan sonra da devam edeceğiz.' dedi.

HAK-İŞ'in 50. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, başkentte 'Uluslararası Sendikal Hareket Filistin'in Yanında' temasıyla program düzenlendi.

Filistin halkının mücadelesine destek amacıyla düzenlenen programa, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın yanı sıra 22 ülkeden 45 uluslararası sendika temsilcisi katıldı.

Programın açılışında konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, 50 yıl önce kurulan ve gücünü artırarak bugünlere gelen HAK-İŞ'in, yaklaşık 1 milyon üyesi, 21 sendikası, 81 il başkanlığı ve 300'den fazla şube başkanlığıyla bugün Türkiye'nin en büyük işçi örgütlerinin başında geldiğini söyledi.

Uluslararası sendikal hareketin de önemli bir parçası olduklarını belirten Arslan, 50'den fazla ülkenin federasyonlarıyla işbirliği anlaşmaları olduğunu bildirdi.

- 'HAK-İŞ olarak, hep mazlumlardan yana yer almayı temel ilke kabul ettik'

Arslan, dünyanın bütün mağdur ve mazlumlarıyla dayanışma içinde olduklarını belirterek dünyanın her yerinde zalimlerin, düşmanları olduğunu ifade etti.

Zalimlere karşı dik duruşlarını her yerde olduğu gibi Filistin'de de ortaya koyduklarını kaydeden Arslan, şunları söyledi:

'Dün Bosna'da, Kosova'da, bugün Filistin'de, Yemen'de ve aynı zamanda Libya'da, Irak'ta, İran'da, Lübnan'da, Suriye'de yapılan saldırılara karşı HAK-İŞ olarak, hep mazlumlardan yana yer almayı temel ilke kabul ettik. Bu doğrultuda özellikle 7 Ekim'den sonra Filistin ve yapılan katliamlara, soykırıma, dünyanın gözü önünde insanlığın katledilmesine karşı HAK-İŞ, ilk andan itibaren net bir tavır ortaya koymuştur. Bu tavrımız bugün de yarın da devam edecektir. Temel yaklaşımımız, Filistin halkının özgür iradesiyle kurulacak, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti'nin kuruluşuna kadar HAK-İŞ mücadelesini sürdürecektir. Bağımsız ve özgür Filistin Devleti'nin kurulmasına her türlü katkıyı ve desteği vermeye bundan sonra da devam edeceğiz.'

Arslan, HAK-İŞ'in ikinci 50 yılında 'üye sayısını artırmak, etkinliği güçlendirmek, sendikal harekete her alanda yeni kanallar açmak, kültür ve sanat başta olmak üzere her alanda sendikal mücadeleyi genişletmek' için bir dizi çalışma yürüttüklerini bildirdi.

Bir Avuç İnsani Yardım Derneği, Nijerya'da iki yetimhaneyi hizmete açtı
Bir Avuç İnsani Yardım Derneği, Nijerya'da iki yetimhaneyi hizmete açtı
İçeriği Görüntüle

Ülkedeki çalışanlarla dayanışmalarını güçlendirerek çalışmalarını devam ettirdiklerini dile getiren Arslan, 'HAK-İŞ, elindeki imkanları emek hareketinin geleceği için en verimli şekilde kullanırken uluslararası sendikal harekete de katkı ve desteğini gücü istikametinde sürdürmektedir. Bu mücadelemizi bundan sonra da nice 50. yıllara ulaşana kadar sürdürmeye devam edeceğiz.' dedi.

- 'Sorunlara karşı mücadelemizi daha da yükseltmemiz gerekiyor'

Mahmut Arslan, uluslararası sendikal hareketin dayanışma içinde olmasının önemine işaret ederek HAK-İŞ'in bütün dünya emekçileriyle işbirliği yapmaya hazır olduğunu kaydetti.

HAK-İŞ'in bundan sonraki mücadelesini uluslararası sendikal hareketle beraber sürdürmeye kararlı olduğunu vurgulayan Arslan, 'Ülkelerimizin içinde bulunduğu zorluklardan çekinmeden çalışanlarımızın haklarını gerçekten inanarak ve yüksek sesle savunarak koruduğumuz gibi, uluslararası alanda haksızlığa, zulme uğrayan emekçilerin de yanında olmak bizim için önemli bir sorumluluktur.' dedi.

Filistin Genel Sendikalar Federasyonu Genel Başkanı Shaher Saed'in, İsrail'in engellemesi nedeniyle bu toplantıya katılamadığını belirten Arslan, bu durumdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

- Dünya sendikal hareketinden uluslararası topluma Filistin çağrısı

Arslan'ın konuşmasının ardından toplantı deklarasyonu okundu.

Bildiride, Filistin halkının, 77 yıldır süregelen işgal, abluka ve sistematik şiddet politikaları altında var olma mücadelesi verdiğine işaret edilerek 9 Ekim 2025'te İsrail ve Filistin arasında varılan insani ateşkes anlaşmasının, bölgede umutların yeniden filizlenmesi açısından önemli bir gelişme olduğu değerlendirmesi yapıldı.

Toplantıya katılan ülkelerin Filistin'e olan desteğini artırarak sürdüreceği, Filistin'in yeniden kalkınması, sosyal yaşamın onarılması ve halkın onurlu bir geleceğe kavuşması için tüm imkanlarını seferber edeceği vurgulanan bildiride, şu ifadelere yer verildi:

'Bu deklarasyonla uluslararası topluma şu çağrılarda bulunuyoruz; başkenti Kudüs olan, bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti'nin kurulması süreci hızla desteklenmelidir. Ateşkes süreciyle ilgili olarak, başta ITUC ve ETUC olmak üzere tüm dünya sendikal hareketine, mevcut tüm imkanlarını seferber ederek Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaları çağrısında bulunuyoruz. Gazze'ye yönelik abluka derhal kaldırılmalı, acil olarak kapsamlı insani yardımların yeterli ve kesintisiz bir şekilde ulaşımı garanti altına alınmalıdır. Filistin ve Gazze'de işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması için, sorumluların uluslararası hukuk ve insan hakları normları çerçevesinde Uluslararası Ceza Mahkemesi ile Uluslararası Adalet Divanı nezdinde yargılanması, alınan kararların eksiksiz uygulanması ve adaletin sağlanması amacıyla uluslararası mekanizmaların etkinleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Filistinli emekçiler için insana yakışır iş, sosyal koruma ve yeniden inşa süreçlerinde uluslararası dayanışma güçlendirilmelidir. Ateşkesin ardından altyapı, sağlık, eğitim ve konut alanlarında kapsamlı bir uluslararası işbirliği mekanizması kurulmalıdır.'