İSTANBUL (AA) - Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ile Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliğinde 11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, 'Gıdanın Geleceği için Dönüşüm' temasıyla İstanbul'da düzenlendi.

Beşiktaş'ta bir otelde gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, bugün karşı karşıya olunan küresel ve bölgesel sorunların 'kriz ötesi' bir aşamaya yaklaştığını belirterek, temennilerle yetinmeyen pratik ve uygulanabilir çözümler üretilmesi gerektiğini söyledi.

Son 2 yüzyılda egemen olan yaklaşımın dünyayı oldukça zorladığını ifade eden Eker, 'Doğal kaynakları aşındıran bu tabloya karşı doğru tahlil ve acil eylem gerektiren bir döneme girdik.' dedi.

Dünyanın insanlığın ihtiyaçlarını karşılayacak kaynağa sahip olduğunu ancak ihtirasların frenlenmemesinin asıl sorunu teşkil ettiğini vurgulayan Eker, şöyle konuştu:

'Açlık, obezite ve israfın aynı anda büyüdüğü bir dünyada, üretilen gıdanın üçte birinin israfı kabul edilemez. Yaklaşık 700 milyon insan açlıkla karşı karşıya, obez sayısı ise 1,2 milyarı aşıyor. Ülkemizde de israfın kişi başına 102 kilogram düzeyinde olduğu ifade ediliyor. Bu tabloyu ancak paydaşların eşgüdüm içinde çalıştığı, koordinasyon, operasyon ve iletişimi birlikte kuran yeni bir sistem yaklaşımıyla tersine çevirebiliriz.'

Eker, yer altı sularının hızla çekildiğine dikkati çekerek, büyük bir besi işletmesinde hayvan başına günlük su ihtiyacının 150 litreye kadar çıkabildiğini, birçok bölgede ise yer altı su seviyelerinin 60-70 metre düştüğünü vurguladı.

Türkiye'de şehirlerde su kayıp-kaçak oranının yüzde 30 ila 60 arasında değiştiğini belirten Eker, suyun tarlaya ulaşıncaya kadar ciddi kayıplar yaşandığını ve bunun temel bir sistem sorunu olduğunu dile getirdi.

Eker, Türkiye'nin gıda güvenliği açısından mevcut su kaynaklarının basınçlı ve kapalı sulama sistemleriyle, hiçbir maliyet hesabı yapılmadan verimli şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti.

Gıda sanayisinin Türkiye'nin ihracatına ve istihdamına büyük katkı sağladığını söyleyen kaydeden, tarım ve gıda alanındaki 9 milyar doların üzerindeki dış ticaret fazlasının da büyük ölçüde gıda sanayisinden kaynaklandığının altını çizdi.

- 'İklim gündemi gıda gündeminden ayrı düşünülemez'

Zirvede konuşan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, dünyada yeterince gıda üretilmesine rağmen her 9 insandan 1'inin aç olduğunu, bu nedenle gıda sisteminin yeniden düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Sidar, 'Bu tablo, gıda sisteminin nasıl işlediğini yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor. Dünya nüfusu 10 milyara yaklaşırken daha az su, daha sınırlı toprak ve daha fazla riskle yaşayacağız. Üstelik küresel sera gazı salınımlarının yaklaşık yüzde 30'u gıda sistemlerinden geliyor. Dolayısıyla iklim gündemini gıda gündeminden ayrı düşünemeyiz' dedi.

Bugün tarımda çalışan her 4 kişiden 1'inin kayıt dışı olduğunu, buna karşılık tarım teknolojilerine yapılan yatırımların son 10 yılda 4 kat arttığını dile getiren Sidar, 'Bir yanda imkan ve teknoloji varken, diğer yanda eşitsizlikler söz konusu. Ayrıca dünyada üretilen her 3 gıdadan 1'i çöpe gidiyor, bu durumun ekonomik karşılığı yaklaşık 1 trilyon dolar, iklimsel karşılığıysa her yıl 3 milyar ton karbon salımı. Bu yüzden israfı bir yönetim başlığı olarak ele alıyoruz.' ifadelerini kullandı.

Rejeneratif tarımı, döngüsel ekonomiyi ve dijitalleşmeyi gündeme taşıdıklarını aktaran Sidar, şunları kaydetti:

'Sağlıklı toprak, verimi yüzde 20'ye kadar artırabiliyor. Doğru veriyle çalışan çiftçi aynı tarladan yüzde 15-20 daha fazla verim alabiliyor. Sektörün değerli temsilcilerinin katkılarıyla şekillenen Sürdürülebilir Gıda Zirvesi'nden çıkan fikirler raporlarda kalmayacak, sahaya inecek. Çünkü gıdayı doğru yönetirsek, geleceği de yönetiriz.'

- '2025 yılı içinde yaklaşık 1,2 milyon denetim yaptık'

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Ersin Dilber, gıdanın güvenlik, sağlık, çevre ve sürdürülebilirlik başlıklarının kesişiminde yer aldığını belirterek, iklim değişikliği ve doğal kaynaklar üzerindeki baskının su kaynakları ile gıda zincirinin dayanıklılığını doğrudan etkilediğine dikkati çekti.

Dilber, Bakanlığın suyu merkeze alan bir yaklaşımla üretimi planladığını, Genel Müdürlüğün de gıdanın her aşamasında güvenilirliği esas aldığını belirtti.

Yılda 8 binin üzerinde denetçiyle yaklaşık 1-1,5 milyon resmi kontrol gerçekleştirildiğinin altını çizen Dilber, şu verileri paylaştı:

'2025 yılında yaklaşık 1,2 milyon denetim yaptık, uygunsuzluk tespit edilen yaklaşık 29 bin işletme için toplamda yaklaşık 2,5 milyar lira idari para cezası uyguladık. 540 işletme hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Taklit ve tağşişle mücadelede denetim sonuçlarını şeffaf biçimde paylaşmayı temel ilke olarak görüyoruz. Kurduğumuz sistemle 2 bin 300'ün üzerinde ürünü kamuoyuna duyurduk. Laboratuvar altyapımızda 41'i kamuya ait olmak üzere 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 1 milyonun üzerinde numune çalışılıyor.'

Dilber, gelecek döneme ilişkin de kamerayla denetim, risk bazlı ve veri temelli denetim modelleri ve kalıntı eylem planının yanı sıra pestisit kullanımında yeni kısıtlamaları hayata geçirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Rosatom, Rusya'nın ilk lityum-iyon enerji depolama giga fabrikasını faaliyete geçirdi
Rosatom, Rusya'nın ilk lityum-iyon enerji depolama giga fabrikasını faaliyete geçirdi
İçeriği Görüntüle

Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa ise iş dünyasının sürdürülebilirlikte artık izleyici konumunda olamayacağını vurgulayarak, 'Söylemden eyleme geçmek zorundayız. Gıdanın sürdürülebilirliğini insan varlığının sürdürülebilirliğiyle birlikte ele alıyoruz.' diye konuştu.

Ülker CEO'su Özgür Kölükfakı da sürdürülebilirliğin çevreye, topluma ve ekonomiye aynı anda değer katma anlamına geldiğini ifade ederek, 'Üretimden tedarik zincirine, AR-GE'den ambalaj tasarımlarına kadar her alanda bu anlayışla hareket ediyoruz. 2014'ten bu yana karbon salım artışı olmadan büyüyoruz. 'İsrafsız şirket' kültürümüzle kaynakları verimli kullanarak sürdürülebilir tarımı destekleyen projelerimizle geleceğe hazırlanıyoruz.' diye konuştu.

Akademi, finans, sanayi, iş dünyası, medya, KOBİ'ler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katıldığı zirvede, daha adil, dayanıklı ve sağlıklı bir gıda sistemi için ortak vizyon ve işbirliği olanaklarının ele alındığı oturumlar düzenlendi.